Merhaba,
Ortak Cumhurbaşkanı adayı çıkarma hedefi ortaya koyan Altılı Masa’nın önündeki eleştiri başlıklardan biri de geçiş periyodunun yol haritası. Parti mutfaklarında başlamış olan hazırlıkta temelde 3 senaryo üzerinde çalışılıyor.
Parlamenter sisteme geçiş mevzusunda anlaşan altı karşıcılık partisinin önünde iki tehlikeli sonuç başlık bulunuyor. Birincisi ortak Cumhurbaşkanı talibi belirlemek. İkincisi seçimi kazanmaları durumunda yürüyecekleri yol haritasını bugünden oluşturmak. Seçim takvimi açıklandığında toplumun karşısına da 6 genel başkanın imza atacağı bir protokolle çıkmayı hedefliyorlar. Aday belirleme dönemini sonbahara bırakan liderler geçiş döneminin yol haritası içinse hummalı bir emek harcama yürütüyor. Bu emek harcama şimdilik partilerin kendi mutfağında sürse de temelde 3 ayrı senaryo üzerinde düşünce yürütülüyor.
Geçiş süreci çalışmasını “En mühim mevzu” olarak nitelendiren partiler mevcud sistemden güçlendirilmiş parlamenter sisteme hangi takvim ile geçileceğini çalışıyor. Bu emek verme farklı senaryolara gore seçenekli olarak yürütülüyor. Çünkü geçiş sürecinin takviminde Meclis’te elde edilecek çoğunluk belirleyici olacak. İşte burada 3 senaryo çalışılıyor.
İlk senaryo muhalefetin seçim sonrası parlamentoda 400 milletvekili kazanması. Bu durumda partiler hızlı bir anayasa değişikliği sürecini işletebilir. İkinci senaryoda 360 mebus çıkarılması durumunda da anayasa değişikliğinin referanduma sunulmasının önü açılıyor. Ancak anketler parlamenter sisteme geçişi öngören partilerin anayasa değişikliği yapacak bir güçle Meclis’e gireceğini şimdilik göstermiyor. O nedenle üçüncü senaryo da (anketlere bakılırsa 340 milletvekili çıkarma potansiyeli var) Meclis’te 301 mebus kazanılması durumuna bakılırsa hazırlanıyor.
Parlamenter sisteme geçişi öngören partilerin 301 ve üzerinde milletvekili çıkarması Meclis Başkanlığı seçiminin ve komisyonlarda çoğunluğun alınması demek. Bu da istenen kanunların kolaylıkla Meclis’ten çıkarılmasına imkân tanıyor. Kanun yapma çoğunluğuna sahip olunduğunda birçok alanda düzenleme yapmak için sorun kalmayacağı anlatım ediliyor.
AK PARTİ MUHALEFETE DÜŞERSE PARLAMENTER SİSTEME HAYIR DEMEZ HESABI YAPILIYOR
Meclis kanun yapabilecek ama parlamenter sistem için anayasa değişikliği yapacak çoğunluk olmadığında partilerin bu vaadi ne olacak? Başta CHP ve İYİ Parti olmak suretiyle Altılı Masa’daki birçok parti iktidar olmaları niteliğinde, muhalefete düşecek AK Parti ve MHP’nin de anayasa değişikliğine sıcak bakacağını düşünüyor. CHP’de “İktidara gelirsek güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda AK Parti’nin karşıcılık edeceğini düşünmüyoruz. Bu mevzuda sunulacak Anayasa değişikliğine yardımcı vereceklerdir. Çünkü AK Partili milletvekilleri de politika yapmak istiyor” değerlendirmesi yapılıyor.
MİNİ BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ MÜMKÜN İDDİASI
Altılı Masa’daki öteki partilerde de benzer görüşler var. Parlamenter sisteme geçiş için AK Parti’den yardımcı alınamasa dahi MHP’nin de Anayasa önerisinde olduğu benzer biçimde, Bakanlar Kurulu’na hukuki statü, Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Kabine onayı, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, Merkez Bankası Başkanı gibi tehlikeli sonuç kurumlara atamalarda Meclis onayının istenmesi şeklinde düzenlemeleri içerecek mini bir anayasa değişikliğine –partiler kendi gücünü yansıtma olanağı bulacağı için- itiraz edilmeyeceği hesabı yapılıyor.
YOL HARİTASI BELLİ OLMAYA BAŞLADI
Altılı Masa’daki partilerin ayrı ayrı çalmış olduğu geçiş periyodu senaryolarına dair çalışmanın sonbaharda yapılacak toplantılarda liderler düzeyinde ele alınması umut ediliyor. Ancak parti temsilcileri bugüne dek meydana getirilen toplantılarda aslen bu geçiş sürecine dair “hükümet programı” olarak da adlandırılabilecek birçok karar aldıklarının altını çiziyorlar. Bu noktada Siyasi Ahlak Yasasının çıkarılması, parlamentoda kati hesap komisyonu kurulması, hasar tespit komisyonu oluşturulması yönünde açıklamalar hatırlatılıyor.
ALTILI MASA SEÇİM SONRASI ATAMALARI KONUŞTU, TEK KRİTER LİYAKAT OLDU
Muhalefet partilerinin geçiş süreci kapsamında üstünde çalmış olduğu konulardan biri de bürokrasiye dair yapılacak düzenlemeler. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bakılırsa aralarında Diyanet İşleri Başkanı, MİT Başkanı, Devlet Denetleme Kurumu Başkanı, Bakan Yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Ofisleri ve Politika Kurulları, Merkez Bankası Başkanı, BDDK Başkanı benzer biçimde üst düzey ortalama bin bürokratın görev süresi Cumhurbaşkanının vazife süresine bağlı. Cumhurbaşkanının rolü sona erdiğinde, bunların görevi de bitiyor. Ancak yerlerine belirleme yapılıncaya kadar görevlerini sürdürüyorlar. Edinilen bilgiye gore bu konu Altılı Masa’nın geçtiğimiz aylarda yapılan bir toplantısında ele aldı. Liderlerin tamamı bu görevlere yapılacak atamaların devlette liyakate uygun atamalar olması gerektiği konusunda görüş donanmasına vardı.
BAZI KURUM VE KURULLAR LAĞVEDİLECEK
Bu karar söz mevzusu görevlendirmelerin partilere paylaştırılmayacağı anlamına geliyor. Örneğin Merkez Bankası Başkanı atamasında alanında yetkinlik, milli ve internasyonal finans çevrelerine güven verme, kuruluş kültüründen gelme benzer biçimde kriterlere bakılacak. Partiler de bu konuda öncelikle o müessese içerisindeki kanaatkar kişiler başta olmak suretiyle bazı isim önerilerinde bulunabilecek. Bu arada Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları, Ofisler, Türkiye Varlık Fonu benzer biçimde “paralel kurumlar” olarak nitelendirilen kurum ve kurullara ise atama yapılmayacağı, bunların lağvedilme periyodunun işletileceği konuşuluyor.
GEÇİŞ SÜRECİ LİDERLER DÜZEYİNDE KONUŞULACAK
Partilerin yapmış olduğu bu çalışmaların sonbaharda sonuçlanması, sonrasında hazırlanan önerilerin liderler düzeyinde yapılacak toplantılarda ele alınması bekleniyor. Liderler bu mevzuda görüşmelere başladığında bazı başlıkların teknik, hukuki yönden ayrıntılandırılması için komisyon kurma sonucu da verilebilecek. Liderlerin geçiş sürecine dair almış olduğu kararlar seçim sürecinde imzalanacak protokolde yer alarak kamuoyuna duyurulacak.
Duvar / Nergis Demirkaya
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂