Merhaba,
Cuma akşamı Wall Street derin kırmızıda kapanırken (S&P500 eksi %2.5), dünya borsaları bahardan bu yana ne kötü haftayı geride bırakıyorlar (FTSE-All World Hisse Endeksi haftalık eksi %5). Türkiye’nin de dahil olduğu Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ, Piyasalar = GOP) MSCI Hisse Endeksi 2 yılın dibine düşerken (yılbaşından bu yana %26 kayıp), Dünya Bankası’na gore GOÜ temerrüt krizi riski de fazlaca yükseldi. Satışlar petrol ve kriptoları da derinden vuruyor. “Kredi pazarı” olarak adlandırdığımız CDS, tahvil ve vadeli işlemlerde de satışlar hakim, daha da kötüsü tahvil pazarında muamele yapmak zorlaştı.
Tüm dünya için öncü gösterge teşkil eden ABD 2 ve 10 yıl vadeli DİBS faizleri sırayla 15 ve 11 senelik zirvelerini kutladı. Cuma %1.3 değer kazanan Dolar Endeksi’ni tutabilene aşkolsun. Tüm riskli varlıkları kapsayacak bir ayı pazarı başladı. Dünya borsalarının 2023 ortalarından önce düzelmesi de beklenmemeli.
Tüm dünyada risk iştahı tam anlamıyla çöküyor. Cuma günü yaşanmış olan satışın başlıca sebebi S&P Global tarafınca yayınlanan ekonomik aktivite endeksi (Eylül öncü) PMI’ların İngiltere ve Avrupa’da gittikçe derinleşen bir resesyona işaret etmesi. Son günlerde sırayla Oxford Economics, SP Global, Fitch ve IMF 2023 büyüme tahminlerini aşağı revize etti. Durağanlaşan büyüme görünümü firma karları için olumsuz, bu da hisselerde satışları körüklüyor.
Fakat ayı pazarının daha derin ve uzun soluklu nedenleri var. İlkin, Cuma akşam saatlerinde tehlike endeksi VIX’in 30’un üstüne fırlaması, Putin’in nükleer cenk tehdidinin artık ciddiye alındığını gösteriyor.
2023 yılında da sürecek ve Rusya ve Batı içinde karşılıklı ekonomik sabotaja dönüşecek bir ölüm-kalım savaşının ekonomiye vereceği zarar ansızın fiyatlara girmeye başladı. Jeo-politik risk hemen hemen tam fiyatlanmadı. Örneğin, kış aylarında yalnız Rus organik gazı değil, petrolüne de engelleme uygulama planları fiyatlarda yok. Çin’in son bir yılda ekonomiyi yatağa düşüren Covid-19 salgınının kışın hortlaması da konuşulmayan bir gerçek. Jeo-politik riskler rakam olarak da artıyor. İran’da gösterilerin sürmesi halinde, diyet dikkati dağıtmak için Orta Doğu’da, bilhassa İsrail, Irak ve Suriye cephelerinde provokasyonlara girişebilir.
Fed’in Çarşamba açıkladığı 75 baz puan ürem artışı ardından, yatırımcılar artık Banka’nın enflasyonla mücadelede kesin kararlı bulunduğunu kavradılar. Vadeli işlemler piyasaları 2023 nihayetinde Fed siyaset faizinin %4.7’de tepe yapmasını bekliyor. AMB’nın da bir sene içinde faizleri %3’e yükselteceği öngörüsü hakim. BoJ ürem artırımına direniyor, fakat JYeni o denli zayıf ki, bir müddet sonra o da parasal sıkılaştırma kervanına katılabilir.
İngiltere’de Başbakan Truss’ın vergi tenzilat planı zenginlere kıyak olarak nitelendirildi. Enflasyon coşarken vergi indirimi hem Pound’un kilo vermesine neden oluyor, bununla beraber BoE’ı oldukça sert ürem artırımları meydana getirmeye zorluyor.
Jeo-politik risklerin artması ve Fed’in en az 15 ay daha tam gaz faiz artıracağını vurgulaması sonucunda Dolar Endeksi’nin yükselişi kalıcı bir süreç haline gelebilir.
Amerika 2 yıl vadeli tahvil faizleri Fed para politikasını takip ettiği için 2023 ortalarına kadar %5’e kadar yükselebilir. 10 sene vadeli tahvil için tahmin zor. Fakat, enflasyonla mücadelenin 2023 yılında bitmeyeceği anlaşılırsa, getiri kritik eşik olan %4’ü aşar. Hatırlatalım, ABD 2 ve 10 sene vadeli DiBS getirilerinin yükselmesi bütün borsalarda daha düşük adil F/K’lar gerektirecek.
Yükselen Euro-dolar fonlama faizleri ve Dolar Endeksi oldukca borçlu GOÜ’i zora soktu. Son bir haftada GOP’tan $5.2 milyar sıcak para kaçtı. GOÜ MB’ları artık içsel koşullar tersini emretse de, faiz artırımlarını sürdürmek zorunda kalacaklar. Dünya Bankası GMY Ayhan Köse, GOÜ’de fonlama darlığı başladığını vurgularken, yakın geleceği “Mükemmel Fırtına” olarak vasıflandırdı. Köse’ye nazaran GOÜ ekonomileri yavaşlarken, yer yer Sri Lanka türü temerrütler de söz konuş. Nitekim Lübnan’da bankalar nakit çekilişini durdururken, Pakistan’da hükümet IMF’den yeni fon temin edilememesi durumunda, kıyamet gününün geleceği uyarısını yapıyor.
Goldman Sachs dün S&P500 için sene sonu tahmini %4 aşağı çekerken, büyük yatırım bankalarının tümü artık Stoxx-600’ün seneyi satışlarla kapatacağında hem fikir. Fakat, en kötüsü geride kalmamış olabilir. Bir oldukça biri olan uzman S&P500’de bu noktadan itibaren %20 civarında kayıp bekliyor.
Niye en kötüsü geride kalmamış olabilir?
- Fon yöneticileri arasında büyük bir azınlık hala Fed’in niyetinin ciddi olduğuna inanmıyor.
- Kış aylarında Rus petrolüne konulacak ambargonun Brent’te fiyatı yine $110-120/varile uçurması ihtimali konuşulmuyor.
- Kış aylarında gübre kıtlığı ve global ısınmadan ötürü bir fazlaca düşük gelirli ülkede besin kıtlığı ve akabinde toplumsal huzursuzluk yaşanması GOP’ta fiyatlanmıyor.
- Fed ve AMB’nın bilanço daraltma periyodunun 2023 yılında yaratacağı dolar ve Euro kıtlığının swap faizleri üstünde olumsuz tesiri henüz tam anlaşılamadı.
Bir sonraki aşamada, bireysel yatırımcıların birikimlerini fonlardan çektiğini göreceğiz, arkasından da junk tahvil ve kaldıraçlı private equity’de bazı kurumların batması laf mevzusu olacak.
Ayı ininden çıktı, kış süresince da boğaları görmek olası olmayacak.
FÖŞ yazdı: Savulun, son 15 yılın en şiddetli ayı pazarı başladı
Artunç Kocabalkan – Atilla Yeşilada: ‘Putin Parası’ Planı Patlar
BofA: Yatırımcılar 2008 krizinden bu yana ilk kere bu kadar sert şekilde nakite dönüyor
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂