Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon koşar adım geliyor!: 2022

Merhaba, 

Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, TÜİK ve ekonomiyle alakalı kurumlar tahminlerini ve söylemlerini enflasyon konusunda acilen gözden geçirmelidir. Çünkü bu gidişle haklarında halkı yanlış yönlendirmekten dava bile açılabilir.

Sadece söyleyerek veya rakamlar üstünden vurgunculuk yaratarak enflasyonu düşüremeyeceklerini anlamış olmaları gerekiyor. Hele ki bir türlü düşmek bilmeyen ve arka arkaya artış eğilimindeki maliyetleri dikkate alırsanız.

Harcama grupları içerisinde, enflasyondaki ağırlığı sürekli düşürülse de, vatandaşın en büyük giderlerinin gıdada yoğunlaştığını biliyoruz. Son açıklanan ziraat üretici enflasyonu, bir defa daha bizlere enflasyonun o kadar da çabuk hayatımızdan çıkmayacağını gösteriyor.

Aylık bazda küçük bir gerileme olsa da senelik bazda yüzde 148,9’sevinç bir artış yenilir yutulur veya göz ardı edilebilecek cinsten değil. Bu, gıdada önümüzdeki süreçte fiyatların daha oldukca artacağını bizlere gösteriyor.

Enerji meselesine bakarsak, Bakan Nebati ‘düşürdük haber yapmadılar’ diye sitem ediyor ama düşürülmüş rakamların 25 TL seviyesinde olmasından ve bunun enflasyon üstündeki etkilerinden laf etmiyor.

Ayrıca dünyada ABD’nin tüm çabalarına karşın enerji maliyetlerinin talepten fazlaca jeopolitik risklerde düzelmemesi de, önümüzdeki dönemde burada ciddi bir artış olacağının da habercisi benzer biçimde.

Yetmedi gıdadan navluna kadar bütün maliyetler dünya ölçeğinde artarken, yurtdışından borçlanamayan firmalarımızın, yurtiçinde de kaynaklarının kurutulduğunu ‘ağa kredisi’ adını verdikleri sistemle, sadece büyüklerin kredi almış olduğu yaptıkları sitemden anlıyoruz.

İş bu şekilde de bitmiyor. Halen yüzde 60 oranında farkla müstahsil tarafında yansıtılamayan enflasyon olduğunu, kurun pamuk ipliğine bağlı maliyetler ötelenerek tutulduğunu da dikkate alır ve CDS’lerin 900’leri vurmasının verdiği sinyali görmezden gelerek davranıyorsanız, sadece komik olmuyorsunuz, ortaya çıkacak maliyetleri, hoşgörü sınırının dışına da çıkarıyorsunuz anlamına gelir.

Yine yetmedi; paritenin, ihracatçı aleyhine bire bir noktasına gelmesi de, aslına bakarsan hasılatını TL’ye park etmek zorunda kalan bir yapıda onları ne kadar zorlayacağının anlaşılması bakımından anlamlı bulunduğunu düşünüyorum.

Finansal okuryazarlıktan uzak bir biçimde, bu parite eşitlenmesinin finansman sorunu yaratmak yerine, fiyatları ucuzlatacağını söyleyenler bile çıktı. Türkiye’de iktisat anlamında büyük bir akıl tutulması yaşanıyor.

Artık devre kimin haklı bulunduğunun ya da haklı çıkacağının tartışılacağı bir evrede değil. Firmalarımızı, bireylerimizi, toplamda da ülke ekonomisi ayakta tutmak, sürdürülebilir kılmak için artık kalmayan psikolojiyi yönetmekten vazgeçip, somut, akılcı, ayağı yere basan planlar açıklamak durumundayız.

Aksi takdirde bir ekip bankacılık ürünleriyle bu işin içerisinden çıkalayamayacağı benzer biçimde, mevcutta yüksek olan ve daha da yükseleceğini bağıra çağıra haykıran bir enflasyon gerçeğinin ışığında insanların satın alma gücünün tamamen eriyeceğini görmek durumundayız.

Meseleyi artık bir inat olmaktan çıkartmanın, akılla bilimle yönetmenin ve öngörülebilir olmanın vaktidir. Çünkü hamaset artık karın doyurmuyor. Doyurmadığı benzer biçimde bizi hızla aç bırakmaya ve hatta borçlarımızı da ödeyememe gerçeğine doğru götürüyor. İşin esprisi kalmadı. Siyaseti bir kenara bırakın; mevzu acil.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Model ararken kaybolduk...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Model ararken kaybolduk…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Rekor bunun neresinde?Çetin Ünsalan Yazdı: Rekor bunun neresinde?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Ekonomik güven ne anlatıyor?Çetin Ünsalan Yazdı: Ekonomik güven ne anlatıyor?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Asgari akıl tutulması...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Asgari akıl tutulması…’

Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂

İçeriğimize oy verin

Yorum yapın