Merhaba,
Son dört yılda 500 bine yakın esnaf kepenk indirdi. Halen aleni olanların ise ne kadar ayakta durabildiği ciddi bir münakaşa konusu. Pandemide bir tek bırakılan, komik rakamlar verilip, sonra da faiziyle geri istenen bu kesim, esasen ülke ekonomisinin de taşıyıcı kolonu niteğinde.
Zaten seneler içerisinde ekonomik olarak sıkıntıya düşen, büyük ölçüde kredi kartı ve ticari kredi borçlusu haline dönüşen esnaf kesimi alarm veriyor. Sadece Haziran ayında 10 bin 826 esnafın kapattığı belirtiliyor. Yılın altı ayının bilançosu ise daha ağır. 58 bin esnafın işyerlerini terk ederek, iktisat tarihinde bir rekora imza attığına dikkat çekiliyor.
Bag-Kur primlerini ve son gelen prim zamlarını saymıyorum bile… Orada tam bin infial yaşanıyor. Mevcut primlerini ödeyemeyen insanların ödeyecekleri rakama zam yaptılar. Elbette işsizden sıhhat sigortası primi isteyen bir yaklaşımın olduğu ortamda bu da çok garipsenecek bir konum değil.
Peki bütün bu resim içerisinde esnafın en üst kuruluşu TESK, şu demek oluyor ki Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu neyin derdinde? Enflasyon nasıl düşer? Şüphesiz bu ülkede ekonomiyle ilgilenen herkesin ortak derdi bu.
Elbette bunu düşürmek için çareler aranmalı. Fakat enflasyonla savaşım kapsamında üyelerine nerede ise terörist muamelesi yapılan, en hafifçe tabiriyle fırsatçı, stokçu suçlamaları yöneltilen bir Konfederasyon’un gündemi bu mu olmalı?
TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Perakende Yasası çıkarılırsa, enflasyonun düşeceğini iddia etti ve bu konuda talepte bulundu. Ülkede gerçekten bir Perakende Yasası gerekiyor mu? Şüphesiz gerekiyor. Fakat bunun ne mevcut sorunları çözebilme şansı var; ne de enflasyonu düşürme olanağı…
Ekonomi yönetiminin değirmenine su taşıyan, gizli saklı bir söylem geliştirilen bu yaklaşımla, aslen enflasyonun üretimsizlikten, maliyet artışlarından değil de, bir ekip fırsatçılardan kaynaklandığına dolaylı yoldan vurgu yapılıyor.
Öncelikle bu başlı başına gerçekleri saptırmaktır ve büyük bir ayıptır. Temsil edilen kesimin bunca sorunu varken, suç isnat edilmişken, derdi dinlenmezken, ayakta duramazken, hatta patır patır kepenk indirirken TESK’in işi hatayı üstüne almak yahut enflasyonu düşürmek mi?
Sadece bu da değil. Diyelim ki buna dertlendi ve bu yolla hem beklenen Yasa’nın çıkması için ortam yaratıyor; aynı zamanda gerçekten enflasyonun düşmesini amaçlıyor. Sebep doğru değilse netice da istenen benzer biçimde çıkmaz bir…
Enflasyonun sebebi etiket fiyatları değil üretim ve taşıma maliyetleridir iki… Bugün bir yasal tertip yapsanız, kazanılmış haklar aynen devam edeceğinden daha büyük bir kaosun kapısını açarsınız üç…
Türkiye’nin perakende sistemini tekrar tanımlamaya ve gerekirse yaptırımlarla yeni uygulamalara geçmeye, büyüğün küçüğü finanse etmiş olduğu Avrupa’daki benzer biçimde yaklaşımlara ihtiyacı var. Ama esnafın Başkanı öyleki bir izahat yapıyor ki, hem çözüm olmayacak, bununla birlikte bütün suçlamaları kabul eder cinsten. Şimdi bu hak mı?
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂