Merhaba,
Geçen haftaki yazımda Temmuz ayı başlangıcında süregelen Ağustos ayı ortalarında hızlanan ve Eylül ayı ortasına kadar da çılgınca ivmelenen BİST Banka Hisseleri ile VİOP Banka Vadeli Kontratlarına ilişik gerçekleşen operasyonun 2.5 aylık fotoğrafını çekmeye çalışmıştım. Banka hisseleri bazında +%10,+%10,+%10….Benzer biçimde yürütülen operasyonun perde arkasını sizlere anlatmaya çalışmıştım. Öte taraftan VİOP Vadeli Piyasasında Takasbank tarafından 14 Eylül 2022 tarihinden itibaren geçerli olacağı açıklanan ancak fazlaca geç kalınan başlangıç güvence değişim sonucu doğrusu “Kaldıraç Azaltımı” dönemini de sizlere kısaca anlatmıştım. BİST Hisse Senetleri Piyasasında halka aleni olan kamu bankaları başta olmak suretiyle özel öteki bankaların Takas Analizleri ile Dönemsel Nakit/Giriş Çıkış hareketleri ve Aracı Kurum Dağılımlarındaki pay miktarlarındaki değişimler ile beraber meydana gelen aşırı ALIM yönlü işlemlerin yabancı yatırımcı işlem karakteristiğine benzemediklerini, vurgunculuk saiki ile meydana getirilen işlemler de olmadığını net bir şekilde VİOP piyasasının kaldıraç imkanı kullanılarak elde edilen ekstra teminat kazançları ile Spot BİST Banka Hisseleri üzerinden manipülatif işlemler gerçekleştirildiğini sizlere söylemeye çaba etmiştim.
Bu hafta mevzuya kaldığım yerden geçinmek istiyorum. Öncelikle sizlere sermaye piyasası kurulunun web sitesinde detaylı bir şekilde açıklanan kapital piyasasında “piyasa dolandırıcılığı (manipülasyon)” kavramından bahsetmek istiyorum.
Sermaye piyasasında piyasa dolandırıcılığı (manipülasyon), 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 107.Nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında birer kabahat tipi olarak düzenlenmiştir. Piyasa dolandırıcılığı, birçok değişik yöntemin kullanılması suretiyle yapılabilir. Ancak gerek kuramsal olarak üzerinde uzlaşılan gerek uygulamada sık sık ortaya çıkan bazı muamele kalıplarını piyasa dolandırıcı muamele örnekleri olarak ortaya geçirmek mümkündür.
Piyasalar üstündeki negatif etkileri nedeniyle, piyasa dolandırıcılığına ilişkin olarak ceza hukukunda yer edinen dolandırıcılık hükümlerinden ayrı bir kabahat olarak tertip yapılması ve bu mevzuda muayyen muamele türlerine yasaklamalar getirilmesi ihtiyacı kızı olmuştur.
https://www.Spk.Gov.Tr/Sayfa/Index/3/7
6362 sayılı kanunu 107/1 no’lu maddesi “İşlem Bazlı Piyasa Dolandırıcılığını” açıklamaktadır
İşlem bazlı piyasa dolandırıcılığı 6362 sayılı SPKn’nun 107.Nci maddesinin birinci fıkrasında (107/1) düzenlenmiştir. Bu tertip uyarınca; “sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla alım yada satım yapanlar, buyruk verenler, buyruk iptal edenler, emir değiştirenler yada hesap hareketleri gerçekleştirenler” hakkındaki 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası verileceği, sadece bu suçtan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarının suçun işlenmesi ile elde edilmiş menfaatten azca olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı kanunun 107/2 no’lu maddesinde ise, “Bilgi Bazlı Piyasa Dolandırıcılığı” terimi da net bir biçimde açıklanmış bulunmaktadır.
6362 sayılı SPKn’nun 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında (107/2), aynı maddenin birinci fıkrasında öngörülen muamele bazlı piyasa dolandırıcılığına paralel olarak, kapital piyasası araçlarının fiyatlarını, değerini ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek bilgiye dayanan bazı fiiller cezai müeyyideye bağlanmıştır. Bu düzen uyarınca, “kapital piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini yada yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla asılsız, yanlış yada yanıltıcı malumat veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum icra eden yada rapor hazırlayan yahut bu tarz şeyleri yürüyerek ve bu suretle çıkar sağlayan” kişilerin 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlamıştır.
Diğer yandan, SPKn’nun 104’üncü maddesinde piyasa bozucu eylemler tanımlanmış olup, anılan madde dayanak alınarak hazırlanan VI-104.1 sayılı Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nde makul bir ekonomik veya finansal bir gerekçeyle açıklanamayan, borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasaların güven, sarahat ve istikrar arasında çalışmasını bozacak nitelikteki fiil ve işlemlerin belirlenmesi ile bu eylem ve işlemleri gerçekleştirenler hakkında uygulanacak yaptırımlar hükme bağlanmıştır.
Özellikle spot banka hisselerindeki fiyat hareketlerinin kısa zaman dilimi içinde “%100 ile %450” arasında değişen oranlarda yükselişler kaydetmesinden yardımcı alarak kamuoyuna vatandaşların BİST üstüne yatırım yapmaları gerektiği açıklamasını yapmış olan kamu üst düzey görevlilerinin “malumat bazlı piyasa dolandırıcılığı” suçuna iştirak etmiş olduklarını görmekteyiz. BİST banka hisselerindeki aşırı kıymet kazançlarının dışında VİOP Vadeli Piyasasında muamele görmekte olan Vadeli Banka Kontratlarından da kaldıraç düzeyleri değişmekle birlikte “20 Misli”ne yaklaşan düzeylerde kazançların elde edilmesine 13 Eylül geçmişine kadar resmi otoriteler tarafınca izin verildiğini gördük.
Haziran 2022 başlangıcında banka vadeli kontratları 6-7 misli kaldıraç düzeyinden işlem görmekte iken, Temmuz ayından itibaren başlatılan yüklü ALIM operasyonu neticesinde yükselen spot ve vadeli banka pay fiyatları yanında düşük kalan başlangıç teminatları ile beraber vadeli piyasada banka kontratlarında kaldıraç miktarının önce 10-13 misline kadar arttığını daha daha sonra 1-2 banka özelinde 20 misline kadar yükseldiğini de gördük.
14 Eylül 2022 tarihinden itibaren VİOP piyasasındaki kontratlar için meydana gelen teminat arttırımları ile birlikte Akbank Mensupları Tekaüt Sandığı Vakfı tarafından meydana gelen 8 Milyon adetlik kendi pay senedini satış hamlesinin evliliği Spot ve Vadeli piyasalardaki 2.5 ayı kabul eden aşırı fiyat yükseltimi operasyonunun fitilinin yakılmasına niçin oldu.
Sandığın Kâr Satışı Ralliyi Durdurdu
https://www.Haberturk.Com/sandigin-kar-satisi-ralliyi-durdurdu-3520196-iktisat
Fakat oldukça kalifiye ve bilgili ilerleyen bu operasyonun içerisindeki enterasanlıklar ilgili tarihten sonra da bugüne dek sürmektedir. Vadeli ve Spot piyasalar üzerinden ALIM pozisyonları 13 Eylül 2022 evveliyatına kadar güzel güzel taşınırken başlangıç teminatları arttırılmayarak hızla yükselen kaldıraç düzeylerine ulaşılmasına hoşgörme yayınlayan resmi otorite, piyasaların çıkmış olduğu hızda aynen düşmeye başladığı 13 Eylül 2022 tarihinden sonrasında başlangıç teminatlarını arttırarak kaldıraçları 14 Eylül 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak aşağı yönde değiştirdini açıkladı. Hayatta geç de olsa kararsızlık durumu en kötü alınan karar durumundan bile daha iyidir diye tam düşüneceğimiz sırada 21 Eylül 2022 tarihinden itibaren yine vadeli piyasada başlangıç teminatları düşürülerek kaldıraç oranlarının yükseltildiğini gördük.
VİOP Başlangıç Teminat Değişiklikleri (Haziran-Eylül 2022)
Bu arada vadeli banka hisse kontratları üstünde alınan UZUN pozisyonlardan 6 Temmuz – 12 Eylül arasında inanılmaz miktarlarda KAR elde edenler, 13 Eylül tarihinde VİOP ve BİST borsalarındaki banka hisselerinde başlayan -%10, -%10…vs şeklindeki düşüşler neticesinde aşırı ZARAR ediyordu. Belki de bu kişiler için Adam Smith’in görünmez eli minvalinde bir el tekrar devreye girerek bir taraftan alakalı yatırımcıları rahatlatmak üzere teminat yükümlülüklerini %100-%400 içinde azaltıyordu. Diğer taraftan da vadeli piyasadaki başlangıç güvence azaltımlarının ehil olmayacağı da gayet iyi bilindiği için HALKBANK ve İŞ BANKASI şeklinde bankalardan başlayarak kendi pay senetlerinde ALIM kararları açıklanıyordu.
Halkbank’tan Sonra İş Bankası’ndan da Hisse Alımı Geldi
Kamuyu Aydınlatma Platformuna bugün yapılan açıklamada Türkiye İş Bankası (ISCTR) A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı’nın Türkiye İş Bankası paylarıyla ilgili yapmış olduğu alım paylaşıldı.
Yapılan açıklamada 20.09.2022 tarihinde Türkiye İş Bankası A.Ş. Payları ile alakalı olarak 8,00 – 8,19 TL fiyat aralığından 5.000.000 TL toplam nominal tutarlı alış işleminin Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı gerçekleştiği duyuruldu.
Bu işlemle beraber vakıf, Türkiye İş Bankası A.Ş. Sermayesindeki paylarının 20.09.2022 tarihi itibarıyla %37,312 sınırına ulaştığını bildirildi.
Dün Türkiye Halk Bankası tarafından KAP’a meydana getirilen açıklamada ise banka, mevcut geri alım programı kapsamında 20 Eylül tarihinde 8,06 – 8,58 TL fiyat aralığından 8 milyon 850 bin nominal değerli hisse geri alımı gerçekleştirdiğini duyurdu.
Borsalarda GARANTİ, İŞBANKASI, HALKBANK hisselerindeki sıkıntılar öncelikle çözülmeye çalışılırken ŞEKERBANK ve TSKB hisselerindeki sorun 23 Eylül 2022 itibarıyla sürmekteydi. Mesela BİST Spot piyasasındaki TSKB hissesi -%10 taban fiyattan 205 Milyon adet civarında SATIM emri öğle saatlerinde ekranda bekliyordu.
TSKB Hisse Senedi İşlem Ekranı (BİST)
TSKB VİOP Vadeli tarafında ise, toplam 180.586 adet Açık Pozisyon içinden -%10 taban fiyattan 65.142 tane kontrat SATIŞ emri hazır durumunda beklemekteydi. Vadeli tarafta Açık Pozisyon miktarından sadece 169 tane kontrat 23 Eylül 2022 tarihinde öğlen saatlerinde kapatılırken, muamele miktarı 3.03 fiyat üzerinden 437 adet kontrat işlem geçmekteydi.
TSKB Vadeli Hisse Senedi İşlem Ekranı (VİOP)
23 Eylül 2022 itibarıyla ŞEKERBANK hissesinde spot piyasada -%10 düşüş ile 2.53 TL taban fiyattan 33.3 Milyon adet SATIM emri ekranda beklemekteydi.
SKBNK Hisse Senedi İşlem Ekranı (BİST)
SKBNK VİOP Vadeli tarafında ise, toplam 3.796.536 adet Toplam Açık Pozisyon içinden -%10 taban 2.63 TL fiyattan 1.03 Milyon adet sözleşme SATIŞ niteliğinde beklemekteydi. Vadeli tarafta Toplam Açık Pozisyon miktarından 171.975 tane kontrat 23 Eylül 2022 tarihinde öğlen saatlerinde kapatılırken, işlem miktarı 2.63 ağırlıklı yaklaşık fiyat üzerinden 21.158 tane sözleşme muamele kütlesi geçmekteydi.
SKBNK Vadeli Hisse Senedi İşlem Ekranı (VİOP)
Yazımın başlangıcında Sermaye Piyasası Kurulunun web sitesinden bağlantısını verdiğim “İşlem Bazlı Piyasa Dolandırıcılığı” konusunu içeren yasal mevzuat kapsamı ile yazıyı tamamlayayım. Belki ileride bir gün 3 aya yakın vakit zarfında BİST-VİOP birlikteliği üstünden piyasalarda manipülatif piyasa hareketlerine sebep olan şahıs ve/veya kurumlar gerekli yasal cezaları alırlarda yıllardır beklediğimiz “Şeffaflık” ve “Güven” unsurları geri kazanılır.
Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarının sıhhatli halde oluşmasına mani olan herhangi bir alım ve/yada satım işlemi gerçekleştirilmesi, emir verilmesi, verilen emirlerin iptali, değiştirilmesi yada hesap hareketleri gerçekleştirilmesi piyasa kuralları içerisinde ‘yanlış yada yanıltıcı izlenim uyandırıcı’ olarak nitelendirilebilir. Söz konusu işlemlerin ‘uygun’ olması, şu demek oluyor ki sermaye piyasası araçlarının fiyatlarında, fiyat değişimlerinde, arz ve taleplerinde yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırabilecek nitelikte olması icap eder. Alım ve satım işleminin yapay veya hileli olması maddi unsurun varlığını etkilemektedir.
Öte yandan, gerçek dışı ve yanlış izlenim uyandıran işlemlerin büyüklüğü mevzusunda herhangi bir alt veya üst sınır söz mevzusu değildir. İlgili pay piyasasında piyasa hâkimiyeti sağlanarak gerçekleştirilen bir piyasa dolandırıcılığı için gerekli olan muamele miktarı fazlaca büyük olabileceği şeklinde, payın kapanış fiyatının belirlenmesi için borsadaki asgari işlem miktarı olan bir adetlik bir işlem de piyasanın dolandırılmasına neden olabilecek niteliktedir.
Piyasa dolandırıcılığı suçunu da tehlike suçu olarak tanımlayan yasa koyucunun amacı, kapital piyasası araçlarının fiyatlarının, fiyat değişimlerinin, arz ve taleplerinin yanlış yada yanıltıcı izlenim uyandıracak şekilde etkilenmesine yönelik muamele gerçekleştiren kişilerin cezalandırılmasıdır. Anılan kabahat bir tehlike suçu olmakla birlikte, failin gerçekleştirdiği işlemler kararı bir çıkar sağlanması niteliğinde, 6362 sayılı SPKn’nun 107 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince “bu suçtan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarı, suçun işlenmesi ile elde edilmiş menfaatten az olamaz”. Söz konusu hükmün uygulanması açısından mühim olan ve vurgulanması ihtiyaç duyulan öteki bir husus ise, failin mamelekinde (mal varlığında) bir artışın meydana gelmesinin yanı sıra bir zarardan korunmanın da “çıkar” olarak değerlendirilmesidir.
Bununla beraber, 6362 sayılı SPKn’nun 107 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, “6362 sayılı SPKn’nun 107 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suçu işleyen kişi pişmanlık göstererek, beş yüz bin Türk Lirasından azca olmamak üzere, elde etmiş olduğu yada elde edilmesine sebep olduğu menfaatin iki katı miktarı kadar parayı, Hazineye; soruşturma başlamadan önce ödemesi durumunda ile alakalı ceza hükmolunmaması, tahkikat evresinde ödemesi niteliğinde verilecek cezanın yarı miktarda indirilmesi ve takibat evresinde hüküm verilinceye kadar ödemesi niteliğinde verilecek cezada üçte bir oranında indirime gidilmesi” hükme bağlanmıştır.
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂