Merhaba,
İstanbul Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ömeroğlu, 2022’nin ilk üç çeyreğine kadar reel sektördeki bir oyuncunun ciddi siparişler aldığına vurgu yaparak, “Ancak son iki aydır siparişlerde bir azalma var. Özellikle 2023 odaklı siparişlerde geçen senenin aynı dönemine nazaran otomotiv sektörü hariç yüzde 30 düşüş var” dedi. Ömeroğlu, siparişlerdeki azalmanın önemli bir kısmının İstanbul Avrupa yakasında bulunan firmalarda gerçekleştiğini bildirdi.
Yılbaşına kadarki siparişlerin birçok sektörde dolu olduğuna dikkat çeken Ömeroğlu, “Yılbaşı sonrası gelen siparişlerin oranı geçen yıla bakılırsa ciddi bir şekilde düşüş gösteriyor. Bu kapsamda resesyon ciddi bir şekilde Türkiye’yi de etkileme ihtimali oldukça yüksek” diye konuştu. Siparişlerdeki azalmanın işsizliği tetikleme ihtimali olduğuna vurgu meydana getiren Ömeroğlu, “2023’te asgari ücret maaşlarında ciddi bir artış bekliyoruz. Bu konum birtakım tesislerde işten çıkarmalara niçin olabilir. Bu bağlamda 2023’ün ilk yarısı bizi zorlayabilir” diye konuştu.
Otoda tedarikçinin sipariş defterine‘resesyon’ revizesi
İhracatta en mühim pazar olan Avrupa’da beklenen resesyon, Türk otomotiv tedarikçisinin sipariş defterine yansımaya başladı. Avrupalı markalar, 2023 ve 2024’te daha önce beyan ettiklerinden daha az vasıta üretecekleri mevzusunda Türk tedarikçileri bilgilendirerek, planlamaların buna nazaran yapılması uyarısında bulunmuş oldu.
TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Hemen hemen bütün Avrupalı otomotiv üreticileri, 2023 ve 2024’te devreye girecek yeni araçlarda daha önce beyan ettikleri üretim adetlerini düşüreceklerini belirterek, planlamamızı ona nazaran yapmamız mevzusunda bizlere bildiri gönderdi” dedi.
Albert Saydam, “Dünyada yüzde 5, Avrupa’da ise yüzde 7 üretim artışı bekleniyordu. Ancak dünyada yüzde 2’lik bir gelişme var. Avrupa’da ise kan kaybı başladı. Bu da ilerisi için bizlere kaygı veriyor. Pandemide, ‘Türk tedarikçilerin 2023-2024’te devreye girecek yeni platformlarda oranı artıyor’ vurgusu yapıyorduk. Ancak bu yeni araçların planlarında arka arkaya olumsuz yönde revizyonlar gelmeye başladı. Mesela 100 bin araç için teklif alınmışken, tarih yaklaştıkça ‘Biz bu platformdan 80 bin adet satabileceğiz. Ona nazaran planınızı yapın’ türünde Avrupa’daki ana sanayilerden bildiriler gelmeye başladı. Bu iyiye işaret değil. Ekonomideki daralma sinyalleri paralelinde son haftalarda hemen hemen Avrupa’daki bütün otomotivciler, lansmanı yapılacak yeni araçların üretim sayılarını azaltıyorlar” açıklamasını yaptı.
OİB verilerine göre, ekim ayında otomotiv ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 1,8 artışla 2,65 milyar dolar olurken, tedarik endüstrisi bu zamanda yüzde 13 artışla 1 milyar 69 milyon dolar ihracata imza attı. Böylece tedarikçiler ihracatında en büyük ürün grubunu yapmaya devam etti. Geçen ay binek araba ihracatı yıllık bazda yüzde 20 azalarak 748 milyon dolar oldu. Ekim ayında otomobil ihracatında yüzde 20 oranında sert düşüş olmasında Toyota’nın Sakarya’daki fabrikasında üretime planlı bakım ve onarım emekleri sebebiyle üç hafta ara vermesi etken oldu.
Ukrayna’daki savaş sebebiyle Avrupa ve Amerika’nin yaptırım uyguladığı Rusya’nın Türkiye’den yaptığı otomotiv ithalatı hızlandı. Ekim ayında Türkiye’den Rusya’ya yapılan otomotiv ihracatı yüzde 23 artarak 80 milyon doları aştı. Tedarik endüstrisi özelinde ise Rusya’ya ihracat artışı ekimde yüzde 29 oldu. TAYSAD Başkanı Albert Saydam, Rusya’ya ihracat artışı nedeniyle Türk firmalara yaptırım gelmesinden kaygı duyduklarını söyledi. Saydam, “Tüm ihracatçılar ileride olabilecek yaptırımlar konusunda dikkatli olmasında fayda var” dedi.
Bankalara geçen AVM sayısı 70’i buldu
Türkiye’de etkinlik yayınlayan en büyük yabancı AVM gruplarından Ece Türkiye’nin Eş Genel Müdürü ve CFO’su Nuri Şapkacı, “60-70’e yakın AVM bankalar tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. Kredi borcu olan birtakım AVM’ler borçlarının faizini ödeyemiyor. Bize bankalar üstünden ‘bizi alın’ veya ‘bize yardımcı verin’ diyen AVM’ler var” dedi.
Aynı zamanda Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkan Yardımcısı da olan Şapkacı, “Türkiye’de 20 bin metrekare üzerinde 280 AVM var ve bunun 70’e yakını bankalar tarafınca yaşatılmaya çalışılıyor. 2018’de kiraların dövizden TL’ye dönmesiyle kayıplar başladı. Döviz de fırladıktan sonra kredi borcu olanlar ciddi problem yaşadı. Bankalar da 40-50-60 milyon euro kredi vermişler. Bu paraların batması mümkün değil. Bankalar borçları sürekli ötelemeye çalışıyor. Kredi borcu olan bazı AVM’ler borçlarının faizini ödeyemiyor. Bunlar ana parasını ömrü billah ödeyemeyecek. Ama bankalar da öteki taraftan batıramıyor. Bize bankalar üzerinden ‘bizi alın’ yahut ‘bize destek verin’ diyen AVM’ler var. Biz de bu kadar zor durumda olan AVM’lere girmek istemiyoruz” dedi.
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂