Merhaba,
Türkiye İMSAD yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafınca dikkatle izlenen Aylık Sektör Raporu’nun eylül ayı neticelerini açıkladı. Rapora gore; yılın ikinci çeyreğinde üretim yüzde 2,1 oranında arttı. Temmuz ayında ise geçen yılın aynı ayına bakılırsa üretim yüzde 7,3 geriledi. Temmuz ayında uzun resmi tatiller sebebiyle emek verme gün sayısının mühim ölçüde azalması gerilemede müessir oldu. 2018 yılından bu yana yüzde 20 küçülen inşaat sektörü, Yeni Orta Vadeli Program hedeflerinin açıklanmasıyla eleştiri bir rol üstlenirken 2028 yılında tamamlanacak olan Sosyal Konut Projesi’nin sektöre etkilerinin yıllara yayılması umut ediliyor.
İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan Aylık Sektör Raporu’nun eylül ayı sonuçları açıklandı. Raporda şu tespitler yer aldı:
2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4,4 artış yayınlayan inşaat malzemeleri endüstri üretimi, ikinci çeyreğin ilk ayı olan nisanda yüzde 2,8, mayısta yüzde 3,5 büyüdü. Haziran ayında ise inşaat malzemeleri endüstri üretiminde değişiklik yaşanmadı. Böylece ikinci çeyrekte üretim artışı yüzde 2,1 oranında gerçekleşti.
Uzun resmi tatiller sebebiyle emek harcama gün sayısının önemli seviyede azaldığı temmuz ayında ise üretim, geçen yılın aynı ayına gore yüzde 7,3 geriledi. Böylece üretim, 2022 yılında ilk kez aylık olarak düştü. İnşaat malzemelerine yönelik iç istek temmuz ayında zayıflarken dış talepte de yavaşlama belirginleşmeye başladı.
2022 senesinde üretim alt sektörlerde farklı değişiklikler gösterdi. Yılın ilk yedi ayında 12 alt sektörde üretim geçen yıla gore artarken, 10 alt sektörde düştü.
Yılın ilk yedi ayında en yüksek üretim artışı yüzde 31,5 ile seramik kaplama malzemelerinde, yüzde 21,1 ile birleştirilmiş parke ve yer döşemelerinde, yüzde 19,9 ile plastik inşaat malzemelerinde ve yüzde 18,4 ile seramik esenlik gereçlerinde gerçekleşti. Düz cam ve yalıtım camı üretimi yüzde 15,6, demir çelikten çubuk ve profiller üretimi yüzde 11,7 yükseldi. Buna rağmen yılın ilk yedi aylık döneminde tuğla ve kiremit üretiminde yüzde 16,9, demir çelik radyatörler üretiminde yüzde 14,7 ve çimento ve betondan eşyalar üretiminde ise yüzde 7,5 gerileme kaydedildi.
İnşaat sektörü 2018 yılından bu yana yüzde 20 küçüldü
Mutlak büyüklüğü 2018 yılından bu yana daralan inşaat sektörü, çeyrek dönemlerdeki mevsimsel artışlar dışarıda bırakıldığında genel hatlarıyla küçüldü. Bu küçülme, doğal olarak yurtiçindeki inşaat malzemeleri pazarının da daralması anlamına geliyor.
TÜİK’in 2018 yılı başında GSYİH hesaplama yöntemini güncellemesi kararı, GSYİH büyüklüğü gerçek olarak yüzde 10 kadar yukarı yönlü revize edilmişti. Bu güncelleme arasında en oldukca farklılaşan, öne çıkan sektör inşaat sektörü oldu. 1998 bazlı eski seride GSYİH içerisindeki payı 2015’te yüzde 4’ün biraz üzerinde olan inşaat sektörü, yeni seride yüzde 8’in üzerine yükseldi. İnşaat sektöründeki kayıt dışı kalan işlerin de sektör büyüklüğüne dahil edilmiş olduğu benzer biçimde açıklanan yukarı yönlü güncellemenin tek başına dörtte birinden fazlası (yüzde 27,6) inşaat sektörünün üretim artışından kaynaklandı. İnşaat sektörü güncelleme meydana getirilen tarihten bu yana açıklanan gelişme verileri içinde, ekonomik ve sektörel sebeplerin de etkisiyle gerileme eğilimi arasında bulunuyor. Ancak bilhassa inşaat malzemeleri sanayisindeki aynı dönem üretim artışları ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinde inşaat sektöründeki gerileme sahadaki gelişmelerden farklılık gösteriyor.
İnşaat sektörü 2019 yılındaki ekonomik dengeleme sürecinde ve 2020 yılı ilk yarısında pandemi tesirleri ile daraldı. 2017 yılından bu yana geri kalan dönemlerde ise; 2020 yılı ikinci yarısı ve 2021 yılında faaliyetlerde artışlar yaşandı. Ancak bu artışlar gelişme verilerine yansımadı. 2018 yılının ilk yarısı ile 2022 yılı ilk yarısı TÜİK zincirleme endeks verileri karşılaştırıldığında, inşaat sektörünün yüzde 20 küçüldüğü görülüyor.
Yeni Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşılmasında inşaat sektörünün rolü mühim
2023 yılı gelişme hedefini yüzde 5 olarak belirleyen Orta Vadeli Program’ın bu hedefine erişmesi için iç talebin daha oldukca katkısı gerekiyor. Öte yandan, küresel ekonomide yavaşlama ve resesyon koşulları laf mevzusu. 2023 senesinde ihracatın büyümeye katkısı 0,8 puan olarak öngörülürken, 4,2 puanın iç talepten gelmesi umut ediliyor. İç talebin önemli unsurlarından özel tüketim harcamalarının yüzde 3,9 büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu beklentiler ışığında iç öğrenci dayalı büyümenin önemli bir unsuru olan inşaat sektörünün önümüzdeki dönemde desteklenmesi bekleniyor.
İnşaat sektöründe büyümeyi inşaat yatırımları ve masrafları belirliyor. İnşaat yatırımları, amme ve hususi sektör sabit sermaye yatırımları içinde, makine ve teçhizat yatırımları ve maddi olmayan aktif yatırımları ile birlikte yer ediniyor. Orta Vadeli Program’da ayrıntısı verilmeden amme ve özel sektör yatırımlarındaki büyüme beklentilerine de yer verildi. Buna bakılırsa özel yatırım harcamalarının 2022 senesinde yüzde 3,7, 2023 yılında ise yüzde 4,5 artması bekleniyor. Ekonomik yavaşlama ve talep etkisi dikkate alındığında, özel sektörün makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyümenin yüzde 3-4 içinde, inşaat yatırımlarındaki büyümenin ise yüzde 4-5 seviyelerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu büyüme, durağan bir gelişme olarak görülürken yüksek maliyetler ve finansmana erişimdeki sıkışıklığın, hususi sektörün inşaat yatırımlarını 2023 senesinde sınırlaması umut ediliyor. Nitekim 2022 yılı ilk yarısında alınan yapı ruhsatlarındaki yüzde 20 gerileme de 2023 yılında zayıf bir hususi sektör inşaat masrafını işaret ediyor.
Büyük seviyede inşaat yatırımları olarak gerçekleşen, 2022 yılında yüzde 2,7 büyüyen kamu yatırım harcamalarının, programa bakılırsa 2023 senesinde yüzde 1 artması hedefleniyor. Bu hedef, amme yatırım masraflarında mühim bir yavaşlama olacağına işaret ediyor. 2023 senesinde amme yatırımları büyüklüğü 315,8 milyar TL olarak hesaplanırken, amme bütçesinin büyük bölümünün kur korumalı mevduat vb. şeklinde uygulamalara kaynak sağlama yönünde kullanılacağı tahmin ediliyor.
Öte yandan 2023 yılı yatırım programı hazırlıkları ile alakalı olarak yayınlanan genelgede programa yeni proje alınmayacağı açıklanırken, harcamaların geçindiren projeler için yapılacağı vurgulandı. Bu durum önemli bir yatırım sınırlaması getirirken, en yüksek yatırım alanının da esenlik sektöründe olacağına işaret ediyor.
2023 yılında kamunun inşaat sektörüne yardımcı sağlayabileceği en mühim proje olan; 500 bin mesken, 50 bin işyeri ve arsayı kapsayan Sosyal Konut Projesi, 2028 yılı sonunda tamamlanacağından sektöre tesirleri yıllara yayılarak hissedilecek. Bu süreçte TOKİ tarafınca yaptırılacak olan bu mesken ve işyerleri için finansman fazlaca önemli olacak. Kamunun proje için ilk aşamada 16 milyar TL ayırdığı göz önünde bulundurulduğunda müteahhitlerin kendi finansman olanakları ile bu büyüklükteki inşaatı tamamlaması güç görünürken projenin oldukca yavaş ilerleyeceği tahmin ediliyor. Bu nedenlerle projenin 2023 senesinde inşaat malzemeleri sanayine desteğinin sınırı olan kalması bekleniyor.
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂