Merhaba,
Ulusal gelirin çoğunu hem tüketim bununla birlikte üretim gücüyle yaratan hanehalkı hem de eldeki bilgiye bakılırsa tasarrufunu yönlendirir. Bu sayede günümüzdeki geliri ile emeklilik sonrası rahatlık seviyesini en müsait bir halde şekillendirir. Yüksek gelire sahip olduğu dönemdeki tasarruflar ve onun getirisi ile emeklilik ve sonrası dönemde harcama gücünü dengelemeye çalışır.
Bu doğal olarak uygar toplumlarda, malumat akışının harika olduğu toplumlarda oldukça daha etkin işler…
Sağlığını hiçbir zaman yitirmeyen veri akışı ile kişiler, şirketler ve hatta devletin kendisi tüketim ve yatırım başta olmak üzere bütün harcamaları en iyi bir biçimde yönetir ve ülke de bu sayede kararlı bir ekonomiye sahip olur. Doğru malumat ve onun günlük hayata katkısı her yönüyle daha huzurlu bir hayatın temel kaynağı olmakla kalmaz, bununla birlikte riskleri en aza indiren bir yolu önümüze koyar.
Saymakla bitmez bilginin, doğru bilginin yararları…
YA TERSİ OLURSA?
Öte taraftan malumat doğru ve tam bir şekilde verilmiyor yahut ekonomideki erkek oyuncular buna zamanında ulaşamıyor ise oldukça şey yanlış gidiyordur. Devleti yönetenlerin tekel gücü oluşturdukları veri kaynaklarını faal bir şekilde oluşturmamaları ve öyleki olsa bile bunu toplumla paylaşmamaları sanıldığından fazla, hem çok fazla zarar verir, aynı zamanda herksese.
En azından son 12-15 yılda bunun derecelerini farklı olsa da Türkiye’de deneyim etmekteyiz.
Ulusal gelirin yanlı hesaplanmasından (tahmin edilmesinden) tutun, işsizlik, istihdam ve enflasyon oranları başta olmak üzere hemen derhal bütün istatistiki verilerde bunu görüyoruz. Görmekle de kalmayıp, bu verilerdeki hataları her yönüyle ortaya koyuyor, yapılması gerekenleri sıklıkla vurguluyoruz.
Sadece hepimiz mi?
Tabii ki hayır.
Örneğin, o Avrupa İstatistik Ofisi, EuroStat bizi denetliyor, dolayısıyla sunulan veriler oldukca sıhhatli yaklaşımının doğru olmadığını bizzat büro AB Türkiye Raporu’nda veriyor. Bu vurgu 2021 ve 2022 yılları raporlarında tekrarlanmasına karşın hiçbir iyileştirmenin yapılmadığını görüyoruz.
Bu raporların içeriğini detaylı bir şekilde sentezleyebiliriz burada ama tekrar bir şey değişmeyecek, veriler siyasi saikler kapsamında verilmeye devam edecektir.
Öte yandan şu sene sonucunda enflasyon oranında düşüşleri göreceğiz yanıltmasına gelelim. Özellikle geçen senenin kasım ayıyla başlamış olan ve birkaç ay daha idame eden zam yağmurları ile yukarılara süratli çıkan enflasyon oranının olası gücünü kaybederek matematiksel olarak azalması ve hatta bunun aylık fiyat artışları ile birlikte gitmesi halka bir algıyla ekonomi modelimiz çalışıyor tarzında sunulabilecektir.
İşte bu tam anlamıyla bilgili bir yanıltma halinde sunulacak. Bununla da kalmayacak, ücretlere enflasyon farkı daha düşük miktarda yansıtılacaktır.
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂