CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün İran dönüşü uçakta yaptığı açıklamalara ait şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

Erdoğan, İran dönüşünde yeniden vatandaşın sorunlarını bırakıp belediyelerimize hücum etmiş. Biz hakikatı anlatmaktan yorulduk, Erdoğan yalanı yine etmekten yorulmamış. Belediyelerimize yönelik iftiralarını bozuk plak gibi yine eden Erdoğan’ın bu sözlerini de yanıtsız bırakacak değiliz.

Belediyelerden bihaber olduğu her konuşmasından anlaşılan Erdoğan, bu kez de 14 büyükşehir belediyemiz olduğunu söyleyerek, büyükşehir sayımıza üç daha eklemiş. Eksik olmasın. Ama ilk seçimde tüm büyükşehirlere talip olduğumuzu da unutmasın.

Daha hangi belediyenin kimde olduğunu bile bilmeyen Erdoğan’ın yaptığımız hizmetleri anlamasını zaten beklemiyoruz.  Bilmeden konuşuyorsa cahilliğine veririz fakat bilerek yapıyorsa bunun ismi pis siyasettir. ‘CHP’li belediyelerin çeşme musluğu değiştirmekten başka özelliği var mı?’ diyen Erdoğan şunu bilmelidir: Gözü parada olanın hizmetle derdi olmaz. Belediyeciliği, vatandaşın vergisini cebe indirmek sanan, bir yeşil alan gördüğünde inşaat imgesel kuran bir zihniyet, belediyelerimizin hizmetlerini aslına bakarsanız anlamaz.

İstanbul Büyükşehir Belediyemizin ‘temel atmama’ törenini diline dolayan Erdoğan’a şunu söylüyoruz: Bizim belediyemiz, İstanbul’un ihtiyacı olmadığı belirlenen Silahtarağa’daki arıtma tesisine milyarlarca lira harcamayı reddetmiş, halkın parasını çarçur etmemiştir. Bizim belediyelerimiz bir yatırım yaparken birilerinin cebini değil, milletin çıkarını düşünür. Farkımız budur.

Erdoğan, Sancaktepe’de 2017’de açılıp atıl bırakılan bir tünelin doldurulmasını da eleştirip, ‘vatandaşı metrodan mahrum bıraktığımızı’ söylemiş. Metro projelerine, finansmanlarına onay vermeyen sensin, dönerek eleştiren tekrar sensin. İşte bunun adı kirli siyasettir. O atıl bıraktığınız tünel de muhtemel bir depremde vatandaşı korumak için geçici olarak doldurulmuştur. Ama bu kadar insafsızlık da sadece bu iktidara yakışır.

İstanbul’da şu anda 10 ayrı metro hattı inşası devam ediyor. Dünyada aynı anda en fazlaca metro çalışmasının yapıldığı şehir İstanbul’dur. Üstelik bu hatlarda öyleki geçiş garantisi de olmayacak, vatandaşa ucuz ulaşım imkânı sunulacak. Geçiş garantisi olmayan ulaşım hattını yatırım saymayan Erdoğan, hakaret edeceğine belediyemize teşekkür etmelidir.

Erdoğan İzmir Büyükşehir Belediyemizi de iftiralarla eleştirmiş. Belediyemiz kısıtlı imkânlarla İzmir’e tarihinin en büyük yatırımlarını yapıyor. Peki siz iktidar olarak ne yaptınız?  2021’de 133 milyar lira vergi ödeyen İzmir’e 3,5 milyar liralık yatırım yaptınız. Türkiye’de en fazla vergi veren illerden olan İzmir’i devlet yatırımlarında son sıralara itmenin ve bununla övünmenin ayıbı size yeter. Siz önce bu ayıbı temizleyin.

Erdoğan Muğla’daki orman yangınları üzerinden de, ‘itfaiyeleriniz nerede, yok’ diyerek iftiralar savunmuş. Kanunen Tarım ve Orman Bakanlığı’nda olan bir sorumluluğu belediyelerimize atacak kadar aciz hale gelmek iktidarın çaresizliğinin, beceriksizliğinin kanıtıdır. Kaldı ki bizim belediyelerimiz binlerce vasıta ve personelle her türlü desteği sunmuştur. Yetmemiş ülkenin dört bir tarafındaki belediyelerimiz desteğe koşmuştur. Geçen yıl Erdoğan otobüs üzerinde millete çay atarken bizim belediye personelimiz alevlerin arasında mücadele etmiştir. Ama Erdoğan hala personelin alın terine saygısızlık meydana getirmeye devam ediyor. Bunun ismi vicdansızlıktır.

Milletimize soruyoruz: Bir iktidar, belediyelerle rekabet eder mi? Bu sadece aciz iktidarların yapacağı iştir ve Erdoğan da gitmekte olan aciz bir iktidarın başındadır. Bunlar yoksullukla, yolsuzlukla değil, belediyelerimizle mücadele ediyorlar. Ama Erdoğan’a söylüyoruz: Kaybettiğin itibarı, belediyelerimize saldırarak kazanamayacaksın.