Merhaba,
Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken gelir vergisine yönelik açıklamada bulundu. ‘’Temmuz ayı itibariyle meydana getirilen zamların hiçbir anlamı kalmamış ve mevcut durumda birçok çalışanın eline geçen net ücret zamdan önceki miktara gerilerken; bir kısmı için ise zamdan önceki ücretinin de altına düşmüştür.’’ diyen Akarken, acilen düzen yapılması gerektiğini altını çizdi.
Sürekli artan enflasyon oranları ve gün geçtikçe kendini çok daha fazla hissettiren ekonomik zorluklar emekçilerin yaşam koşullarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Temmuz ayında yapılan zamlar ise gelir vergisi ile emekçinin cebinden geri çıkıyor.
Konuya ait Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken açıklamada bulundu: ‘’Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 16.12.2021 tarih ve 2021/1 sayılı kararı ile 01.01.2022 – 31.12.2022 tarihleri arasında asgari ücretin günlük 166,80 TL olarak tespitine karar verilirken; 01.07.2022 tarih ve 2022/1 sayılı kararıyla da iyileştirme yapılarak asgari ücret 01.07.2022-31.12.2022 tarihleri arasında günlük 215,70 TL olarak belirlenmiştir. Benzer biçimde kamu çalışan ve emeklilerinin 2022 yılı maaşlarına enflasyon farkı ve 2022-2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmede belirlenen zam oranları doğrultusunda artırım yapılmıştır. Gelir vergisi dilimlerinin fazlaca uzun yıllardır birebir yine değerleme oranında artmadığı bir reel olmakla birlikte, özellikle son dönemde Covid-19 pandemisi, siyasal kriz ve savaşların dünya ile beraber ülkemiz ekonomisini de negatif etkilemesi kararı yüksek enflasyon oranları ortaya çıkmış; buna bağlı olarak da asgari ücret ve memur maaşlarında mühim artışlar yaşanmıştır. Bu yaşanmış olan artışlara mukabil gelir vergisi dilimlerinin maaşlardaki artışa kıyasla daha düşük bir oranda artması başta asgari ücretli çalışanlar olmak üzere amme mensuplarının kısa bir müddette üst dilimlere girmesine yol açmaktadır. Bu konum ise verilen maaş zamlarının yalnızca kağıt üzerinde kalmasına yol açmaktadır. 2000 yılında gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi bir aylık brüt asgari ücretin ortalama 21 katı iken; 2022 yılına gelindiğinde ise gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi bir aylık brüt asgari ücret tutarının ortalama 5 katına karşılık etmektedir.’’
‘’YAPILAN ZAMLARIN HİÇBİR ANLAMI KALMADI’’
Akarken açıklamasının devamında şunları dile getirdi: ‘’Temmuz ayı itibariyle meydana getirilen zamların hiçbir anlamı kalmamış ve mevcut durumda birçok çalışanın eline geçen net ücret zamdan önceki miktara gerilerken; bir bölümü için ise zamdan önceki ücretinin de dibine düşmüştür. Yüksek enflasyon oranları karşısında başta gıda, kıyafet, barınma, ulaşım gibi kalemler olmak suretiyle her alanda yaşanan pahalılık birçok bireyin ekonomik sıkıntılarla mücadele etmek durumunda kalmasına yol açmaktadır. Bu noktada maaş ve ücret zamları memura bir an olsun rahatlama imkânı sunacakken bu maaş ve ücret artışlarının geri alınır özellikte olması büyük bir hayal kırıklığı oluşmasına yol açmaktadır.
Mevcut durumda çalışanlar ücretlerine enflasyon oranları dikkate alınarak zam yapılmakta sadece yapılan zam gelir vergisi olarak geri alınmaktadır. Yapılan maaş ve ücret zammıyla sevinen memurlar fazlaca kısa bir müddet sonra bir üst vergi dilimine girmekte ve mühim bir gelir kaybına uğramaktadırlar. Bu konum Anayasamızın 2’nci maddesinde yer verilen sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmamaktadır. ‘’
‘’CUMHURBAŞKANI YETKİSİNİ KULLANMALI’’
‘’Gelir vergisi dilimlerindeki artışların yetersiz oluşu ve dilimler arası mesafenin kısa tutulması neticesinde büyük bir gelir kaybı yaşanmasının başta sunulan kamu hizmeti olmak üzere sosyal düzeyde telafisi güç zararlar yaratma ihtimali olduğunu değerlendirmekteyiz’’ diyen Akarken sözlerine şu şekilde devam etti:
‘’Açıkça çalışanların mağduriyetlerine neden olan mevcut düzenlemelere ait olarak; söz mevzusu mağduriyetlerin giderilmesi adına 193 sayılı Kanun’un Mükerrer 123’üncü maddesi uyarınca, 103’üncü maddede yer alan vergi tarifesinin gelir dilim tutarları ile alakalı Sayın Cumhurbaşkanımızın %50’sine kadar artırım yetkisini kullanarak en önce maaş ve ücret oranları artışı ile gelir vergisi tarifesi dilimleri arasındaki farkın azaltılarak, bu farkın açılmasına yol açan Mükerrer 123’üncü maddede belirtilen %5’ini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağına ait hükmün kaldırılması ve dilimlerdeki artışın 6 aylık dönemlerde, bilhassa temmuz ayı enflasyon oranlarını dikkate alacak biçimde, yapılmasını sağlayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesi icap ettiğini değerlendirmekteyiz. Değerlendirmemizi ve çalışmamızı Cumhurbaşkanlığına, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na SAHİM-SEN olarak ilettik. Çalışmamız emekçinin hakkını verecek aynı zamanda devletimizin de kalkınmasını sağlayacaktır.’’
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂