Merhaba,
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et ve süt sektöründe yaşanan krize ilişik açıklama yapmış oldu.
Bayraktar, “Başta yem olmak üzere elektrik, mazot, gübre ve işçilik şeklinde birçok maliyette ciddi artışlar bulunduğunu, belirlenen fiyatların üreticileri sektörden kopardığını, damızlık hayvanlarını kestirdiklerini, işletmelerin ya küçülmeye ya da tek tek kapanmaya başladığını, ileriki zamanlarda süt ve ette krizler yaşanabileceğini, bu gidişin en ağır sonuçlarını tüketicilerin fiyatı yüksek ürünlere ulaşamayarak yaşayacaklarını söyledik” dedi.
“ÇİFTE STANDARTTAN DERHAL VAZGEÇİN”
“Üretimi yok eden ve üreticiyi üretimden uzaklaştıran bu çifte standarttan hemen vazgeçilmelidir” çağrısında bulunan Bayraktar, “Üreticilerimizin günah keçisi yapılması doğru değildir. Üreticide 7 liradan satılan süt, marketlerde 4 kat fazla artarak 30 liralara kadar çıkmaktadır. Buna kim dur diyecektir? Geldiğimiz noktada ne oldu? Tüketici fiyatları mı artmadı? Enflasyon mu düştü? Üretim mi arttı? Üreticilerin ceplerine daha fazla para mı girdi? İşletmelerini mi büyüttüler, teknolojiye mi yatırım yaptılar? Tüketiciler müsait fiyatlarla daha çok süt ve et ürünleri mi tüketebildi? Hayvancılık mı kalkındı?” dedi.
Üreticilerin damızlıklarını kestirip elden çıkarmaya, genç dişi hayvanları (düve) ise damızlığa çekmek yerine besleyip kitleye göndermeye başladığını hatırlatan Bayraktar, “Ellerinde tuttukları damızlıklara ise oldukça pahalı olduğu için daha az yem veriyorlar. Hayvanlarını dengeli beslemekten vazgeçtiler. Dengesiz beslemeye bağlı olarak damızlık hayvanlarda besleme rahatsızlıkları ve üremeye yönelik sorunlar arttı. Sonuçta üretim ve verim kayıplarına bağlı olarak süt üretimi azaldı. Sanayiciler ürün alabilmek için birbirleriyle kıran kırana bir mücadeleye girdi. Ne oldu baskılanan pişmeden süt fiyatı? Saha bu fiyatı kabul etmedi, alan yangın yerine döndü. Fiyatlar yukarı yani olması ihtiyaç duyulan yöne doğru hızla hareket etti. Şu an azalan süt sebebiyle sanayici ve müstahsil örgütleri olması ihtiyaç duyulan pişmemiş süt fiyatını sahada belirlemeye başladılar” açıklamasında bulunmuş oldu.
Bayraktar, “Tarım sektörünün iç dinamiklerini hesaba katmayan, tek amacı enflasyonu düşürmek olan, bunun tek yönteminin artan maliyetleri dikkate almadan müstahsil fiyatlarını baskılamak bulunduğunu düşünen, bu amaçla da Ulusal Süt Konseyi’ni talimatla yönlendiren Hazine ve Maliye Bakanlığı, hayvancılığı büyük bir krizin içerisine soktu” dedi.
Bayraktar, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Bütün bu süreçte minimum bir milyon başa yakın damızlık anaç hayvan yani hayvancılığın geleceği kesime gitti. Maalesef hayvancılığımızın geleceğini keserek tek tek yedik. Bu bir milyon hayvanı yerine koymanın bizlere maliyeti ortalama 2,3 milyar avro olacaktır. Bu külfet bugünkü kurla 41,8 milyar liraya karşılık ediyor. Tabii bu kadar sayıda ve kalitede hayvan bulunabilirse! Kapanan işletmeleri, yıkılan hayalleri, kararan umutları hesaba katmıyoruz… Hayvan bulsanız bile kalifiye üreticileri yeniden sektöre davet edebilmek, etseniz bile öngörünün mümkün olmadığı bir piyasada tutabilmek kolay olmayacaktır. Öyle bir noktadayız ki bırakın gençleri mevcut orta yaş üzeri üreticiler bile hayvancılık yapmak istemiyor. Yaşanan bütün bu süreçte büyük beklentilerle kurulan Ulusal Süt Konseyi (USK) hür iradesiyle hareket etmedi, talimatla hareket ederek yanlış kararlar aldı, süte sahip çıkmadı, en zor zamanında üreticilerimizin yanında olmadı. Görevi süt üretimini sürdürülebilir kılmak olan sadece kararları ile üretimi sürdürülebilir olmaktan çıkaran ve üreticiyi perişan eden süt konseyi işlevini yitirmiştir ve kapatılmalıdır. Süt fiyatını artık sahada sanayiciler ve müstahsil örgütleri belirliyor. Buna devam edilmeli, üretimin durmasının önüne geçilmelidir.”
Birgün
Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂