Yağız Kutay Işık: “Keynes ile Churchill Fıkrası”: 2022

Merhaba, 

Gerilim filminin ortasındaki Türkiye, birbirine yaklaşan duvarın arasında sıkışan karakter gibi. Sıkıştıran duvar da elindeki faiz sopasıyla FED. İşbu duruma bakarak son açıklanan ABD enflasyon verilerilerini değerlendirmekte yarar var. Amerikan Merkez Bankası’nın ürem politikası ne kadar işe yaramış?

Dünya’nın en büyük ekonomisinde enflasyon temmuz ayında yüzde 8,5 ile beklentilerin altında kaldı. Eylül’deki faiz artırımı beklentileri de 50 baz puana doğru geriledi.

Enflasyondaki köpüğün katılımı oldukca önemliydi. Ancak kemikleşmiş %8,5’u eritmek o kadar basit değil. Ne de olsa ödem hızlı atılır, yağ atmak daha uzun soluklu mesai talep eder. FED bu denli fedakar olacak mı vakit gösterecek.

Şimdi başkan Powell’ın verilere göre hareket edeceği söylemi mesajıyla paralel olarak ziraat dışı istihdam verisine bakalım. Dönemsel olarak işsizliğin inişleri çıkışları vardır. Ancak son periyotta kalıcı işsizlik dalgası büyüyor. Son açıklanan verilerde bu savı doğrular nitelikte.

Salgının sürpriz yumurtalarından biri tedarik zinciri problemi bitmeden yeni sorunlar geldi. ABD gıda enflasyonu 43 senenin zirvesinde. Küresel olarak yüksek besin fiyatı dalgasının yaratacağı enkazın altında kalma riskimiz sürüyor. Enerji fiyatlarının düşmesine rağmen, kış ayları enerji krizini de bununla beraber getirebilir. Koca koca bilmeceler asılı Dünya’nın dört bir yanında. AB ve ABD kalıcı hayat pahalılığı sorununu iyi mi çözecek? Çin-Tayvan-Amerika üçgeni ve tabii ki Rusya-Ukrayna savaşı… Bizde neler oluyor. İnceleyelim:

CDS düşüyor

Öncelikle 700’lerde gezen CDS maalesef yeterince düşük değil. Dünya’daki en yüksek oranlarından biri. Bronz madalyayı zorluyoruz. Hala 5 sene vadeli Eurobond için hemen hemen senelik yüzde 10 faiz ödeyeceğiz. FED’in agresif yaklaşımının azalması CDS düşüşünde bir öteki önemli bir etkili. Ancak bu durum bizlere özel değil. Akran ülkeler G.Afrika ve Brezilya’da da CDS aynı sebepten ötürü düşüyor.

Bir başka mevzu da MB rezervleri. Geçen hafta Rusya’dan 7.3 milyar dolar para geldi. Bakan Nebati her hafta geleceğini söyledi. Middle East Eye’a bakılırsa Türkiye’nin Suudi Arabistan’dan 20 milyar dolarlık talebi var. Daha sonrasında bu ülkelerin bizlerden talebi ne olacak insan merak ediyor.

IMF Gerçeği

Haber Türk’e konuşan Bilge Yılmaz Türkiye’nin IMF’den kredi aldığını öne sürdü. Daha sonra bakan Nebati bunu doğru olmadığıyla alakalı açıklama yayınladı. Cevap hakkını kullanan Yılmaz bahsetmiş olduğu şeyin SDR (Special Drawing Rights) faizi olduğunu ve kullanılırsa faizini ödemesi icap ettiğini söylemiş oldu. Nebati ise SDR’ın bir kredi olmadığını açıklayan IMF sayfası linkini paylaştı. Peki nelerdir SDR?

SDR, IMF tarafından 1969 senesinde üye ülkelerin rezerv gereksinimlerine destek olmak ve uluslararası likiditeyi artırmak amacıyla yaratılmış faizli bir uluslararası biriki paradır. Bir ürem söz konusu olduğundan pratikte kredi olarak görebiliriz. Bahsi geçen SDR borç yükünü etkiliyor.

Ticaret bakanı sela okudu(!)

Bakan Muş “müjdeyi” duyurdu: “İlk tescilden sonrasında şirketler, galeriler, rent-a-carlar 6 ay ve 6 bin kilometreyi geçmeden aldıkları sıfır araçları satamayacak.” Serbest(?) piyasamız açık ceza evlerinde dolaşan mahkumlarınki gibi bir serbestlik sunuyor resmen. Aslında bu izahat bir nevi itiraftı. “Enflasyonun patlamasına mani olmadık, şimdi talebi bu şekilde kısıyoruz” tadında bir tedbir. Enflasyonla direk savaşım etmeden enflasyonla savaşım etmek çok özel bir çaba istiyor yani.

Borsada ne oluyor

Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcılar, temmuzda 9 milyar 683 milyon 906 bin 506 dolar tutarında alım yaparken, 9 milyar 931 milyon 505 dolar 621 tutarında satım gerçekleştirdi. Yabancıların toplam işlem hacmi 19 milyar 615 milyon 412 bin 127 dolar olarak belirlendi. Bu son bir senenin en düşük işlem hacmi oldu.

Keynes ile Churchill

Keynes, başbakan Churchill’i cenk arifesinde altın para standardını ve döviz kurunu sürdürmemesi konusunda uyarıyor ve yaşanacak sorunları açıklıyor. Ancak bu önermeler uygun görülmüyor. Devamında Keynes, Churchill’in tek başına aldığı kararların neticelerini özetleyen bir kitap çıkartıyor. “The Economic Consequences of Mr. Churchill” (Bay Churcill’in İktisadi Sonuçları)

Bu anekdot ışığında sizlere iki soru sorarak yazımı sonlandırıyorum. İleride günümüzü anlatacak bu şekilde baba iktisatçı menfaat mı? Peki Külliye’de hakikatı söyleyecek, Keynes benzer biçimde cesur birisi menfaat mı?

Yağız Kutay Işık

 

 

Amerika ekonomisi: ÜFE’de müspet sürpriz, işsizlik başvuruları beklentinin altında

 

Şirketlerin döviz mevduatındaki yüklü artış Rusya parası mı?

 

 

Tunç Şatıroğlu’ndan dolar uyarısı: “Dananın Kuyruğu Kopuyor”

Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen 🙂

İçeriğimize oy verin

Yorum yapın